
Kumru’nun içi içine sığmıyordu. Kaç gündür uykuları kaçmıştı. O gece düğünde minicik kardeşini gördükten sonra sabaha kadar pencerenin camına yapışıp kaldı. Bugün kardeşi dünyaya gelecekti. Kumru, abla olacaktı. İsmi bile hazırdı. Annesi ve babası kardeşinin ismini onun koymasını istemişlerdi. Dünyalar onun olmuştu. Sevinçten deliye dönmüş, günlerce isim aramış sonunda kardeşine Duru ismini uygun bulmuştu.
Oyuncaklarını paylaşacak, ona ninniler söyleyecekti. Annesi yemek yaparken ona kitap okuyacaktı. Heyecandan kalbi küt küt atıyordu. Bir an önce gelmesini dört gözle bekliyordu. Annesi ve babası iki gündür hastanedeydi. Anneannesi, ” Kumrucuğum, heyecanını anlıyorum ama biraz uyuyup dinlenmelisin. Az sonra gelirler.” dediyse de dinletemedi. ” Hem kardeşin de bir an önce yuvasına gelmek, cici ablası ile tanışmak istiyordur, eminim.” diye devam etti.
Kumru, anneannesinin söylediklerini duymadı bile. ” Offff ya artık gelsinler. Gözlerim yolda kaldı!” dedi.
Aklından” Kardeşimi dünyalar kadar seveceğim!” diye geçiriyordu.
Anlamı: Beklenen kimsenin ya da geciken haberin gelmesini, özlemle ve sabırsızlıkla beklemek.
Cümle: Gözlerimiz yollarda kaldı, kaç gündür gelmenizi bekliyoruz.
وقتی منتظر کسی هستیم همهاش از پنجره راه رو کوچه رو خیابون رو نگاه میکنیم که ببینیم کسی که منتظرشیم میاد یا نه. این اصطلاح دقیقا برای این موقعیت ساخته شده یعنی چشم به راه بودن. بیصبرانه منتظر کسی بودن