4/B sınıfı öğrencileri görsel sanatlar atölyesinde gruplara ayrılarak yerlerini aldılar. Bugün atık malzemelerden farklı bir çalışma gerçekleştireceklerdi. Seyhan öğretmen’in yönergelerini can kulağı ile dinliyorlardı.

Malzeme masasında neler yoktu ki! Kullanmış çoraplar , bez parçaları, düğmeler ,  ipler. Bir sürü karton rulolar, kağıtlar, mukavvalar, konserve kutuları. Büyük küçük cam şişeler, rengarenk plastikler,  naylonlar… Daha neler neler.

Seyhan öğretmen, yapacakları çalışmanın bir heykel olacağını, grupla çalışmaları gerektiğini anlattı. Tasarımlarında grup üyelerinin fikrinden yola çıkılmasını beklediğini söyledi. Çalışma yaparken grubun uyumu, iş birliği ve planlamasının önemli olduğu üzerinde durdu.

Gruplar karıncalar gibi çalışmaya başladılar. Tam bu sırada Mavi Boya grubu üyesi Ali, malzeme masasından konserve kutusunu almak istedi ve aldı. Masasına yönelmişti ki, Palet grubundan Nil, öfkeyle kutuyu elinden çekiştirmez mi? Ali, Nil’in tavrına çok şaşırdı: ”  Önce ben aldım Nil, ihtiyacınız olduğunu bilmiyordum!” dedi ama o hiç dinlemedi bile. ” Hayırrrr! Kutu bizim. Bize lazım, sen başka malzeme al!” diye ağlamaya başladı.

” Öğretmenimmm, Ali kutuyu vermiyor!.. Heykelimize çok lazım, kutusuz olmaz.” diye sinirli sinirli şikayet etti…

Sınıftakiler Nil’in haksız ve yersiz tepkisine çok şaşırdılar. Seyhan Öğretmen, içten bir sesle, ” Çocuklar, bir bardak suda fırtına kopartmadan önce, karşımızdaki ile konuşmayı denemeliyiz. O zaman sevdiklerimizi üzmeyiz!” dedi.

 

ANLAMI: Çok basit ve önemsiz bir şeyi büyütüp içinden zor çıkılır bir olay haline getirmek.

Cümle: Kerem kaza ile Öykü’ye çarpıp yere düşürünce, Öykü bir bardak suda fırtınalar kopardı.

 

اگه بخوایم جمله رو کلمه به کلمه معنیش کنیم میشه تو یک لیوان آب طوفان به پا کردن! خب کی از این اصطلاح استفاده می‌کنیم؟ وقتی که به خاطر دلایل خیلی پیش پا افتاده دعواهای خیلی بزرگی میکنیم یا واکنش زیادی نشون میدیم میتونیم ازش استفاده کنیم 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You may also like