
Balığın bollaştığı bir mevsimdi.
Balık sever bir adam, balık tezgahlarından birine yaklaştı. Bütün balıkları dikkatle süzdü. Sonra bir tezgahın üzerine eğilerek, burnunu sağa sola gezdirip balıkların kokup kokmadığını anlamaya çalıştı.
Bir karara varmayınca bir palamutu kuyruğundan tutuğu gibi havaya kaldırdı. burnuna doğru yaklaştırıp koklamaya başladı. duyduğu kokuyu beğenmemiş olacak ki yüzünü buruşturdu birden.
Baştan beri onu izleyen balıkçı, daha fazla dayanamayıp:
” Hemşerim, sen ne yapıyorsun?” diye sordu.
Adam kuyruğundan tuttuğu balığı hafifçe salladı havada:
” Kokluyorum” dedi.
”Neyini kokluyorsun?”
”Bayat mı, değil mi, onu kokluyorum.”
” İyi de balık baştan kokar. Sense kuyruğu koklamakla meşgulsün!”
Derin bir soluk alan adam:
” Ben de biliyorum baştan koktuğunu,” dedi.
Elindeki palamutu tezgaha bıraktıktan sonra :
” Ama senin palamutun kokusu ta kuyruğa kadar inmiş.”
• Baştakilerin, yönetenlerin tutum ve kararları bozuk olunca; bu bozukluk zamanla tüm topluma yayılır.
Balık baştan kokar
ضربالمثلی که وقتی میخوایم بگیم اگه دولت یک کاری رو اشتباه انجام بده زیر دستیها هم از اون پیروی میکنند استفاده میکنیم.
معنی لغوی جمله میشه ماهی از سرش بو میده یعنی شروع به گندیدن میکنه